Pazar saat 4'te ilk gerçek basket maçı vardı Doruğun.
Sabahları uyumayı seven, erken kalkmayan bi çocuk olarak cumartesi de pazar da 7'de dikildi.
Ve tüm gün "saat kaç" diye onmilyardokuzyüzmilyon... defa sordu.
Allahım o ne heyecan.
Sanki hayatında tam saha basketbol oynamışta başına geleceleri biliyor.
Yani varya, çocuğa diyorumda bi de kendimi görsem.
Ay bi heyecan bi heyecan sardı beni.
Allahtan tüm anneler aynı durumdaydı da "heh ben normal bir anneyim"diyebildim.
Yalnız pek bi gururlandım ne yalan söyliyim. Sahaya fırlayıp karşı takımın çocuklarına çelme takıp hepiciini saf dışı bırakıp oğlucanımın basket atmasını istemedim değil.
Doruk böööyle oyunkurucu edalarında topu alıp geldikçe o iğrenç sesimle böğürmekten başka bi şey yapmadım tabiki :)
Hepsi sahada başka çocuklara dönüştüler.
Bize de tribünde anne-baba olmanın keyfini yaşattılar.
Bu günü hiç unutmazlar umarım.
Dori, Rüz, Noyi, Badiş, Can Abeş, Can Türe, Atafaik, Çağan
Hepinize bravoooooooooooo