22 Haziran 2010 Salı

Darısı başımıza :)

Doruk çöp kamyonu, çekici, kepçe, su tankeri gibi devasa aletlere bayılıyo. Daha önce Mualla abla kepçeye bindiricem diye tutturmuştu ve dediğini de yapmıştı :) Bu seferde annemle çekiciye bindirdik. Üstü açık ve duran bir araç olduğu için çok kolay oldu. Sırada çöp kamyonu var. Neyse aslında anlatacaklarım bu değildi.
Erim birkaç gün Almanya'da olduğu için dün akşam anneciiime kaçtım. Annem Kireçburnu'nda oturuyor. Bizim küçüklüğümüz, daha doğrusu 3 yaşından evlenene kadarki zamanımız orda geçti. Sokak çocuğuyduk biz. Sürekli ağaç tepelerindeydik. Orda herkes birbirini tanır. Bu açıdan çok şanslıymışız. Şanslıymışız diyorum çünkü şimdi daha çok anlıyorum ne kadar önemli birşey olduğunu. Annemle sahilde buluştuk. Sahilde çocuklar denize giriyordu. Doruğunda ayaklarını sokmak istedim daha küçücükken bizim girdiğimiz sulara ama kortu. Bizde aldık parka götürdük. Orda güzel güzel oynadı. Eve geldik. Karşı komşunun çocukları kapı önündeydi. Doruk'ta eve girmeden onların yanına gitti. Çok seviyo Can abisini zaten. Can'da o kadar uyumlu ve yumuşak bir çocukki :) Saat 10'da arabaya bindik eve gitmek için. İçeriye hiç girmedik :) Can'ın annesiyle sohbet ettik biraz. Kapılarının önünüde motorsiklet var. Biniyo musun sen de dedim. Aaa tabi biz dördümüz aşağı limana gidiyoruz tekneye binmek için dedi. Sokakta büyüyo çocuklar, hayalim olan motorsiklete biniyolar ve teknelerine atlayıp denize ya da balık tutmaya gidiyolar. Ohhh dedim yaşıyolar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder