Geldik geldik :)

8 günlük Antalya tatilimiz bitti.
Giderken pek çok endişem vardı. Ya Doruk uçağa binmek istemezse, ya denize girmezse, ya hava kötü olursa, ya Doruk hastalanırsa" yla başlayan uzuun bir liste :)
Aslında pek çoğu kortuğum gibi geçmedi. Hastalık kısmı hariç :(

Uçağa binme kısmında da 1 saatlik yolculuk boyunca da Doruk hiç sorun çıkarmadı. Hatta türbülansa girdiğimiz anlarda onu poposu havalanmış halde gördüğümde ben dua ederken o olayin farkında değildi :)

Sonrasında otele 1 saatlik kara ulaşımında da oğlum uyuyarak "Allahım güzel başladı tatilimiz, böyle de gitsin" dedirttirdi :)

Otele alışma kısmı hafiften kıpırtılı olsa da (ilk banyo deneyiminde küvete girmek istememsi, odada uyumak istememse gibi) onları da aştık zamanla. İlk 3 günümüz hafif bulutlu ama gece klima açmadan uyunabilecek harika bir sıcaklıkta geçti. Hatta 4. gün muhteşem bir Küba gösterisi seyrettik. Öğle uykusunu tatil boyunca kaldıran Doruk gösteri sırasında Erim'in kucağında sızdı :) Bir gün önce bu ecnebi bebeleri nasıl uyuyor bu seste demiştim oysaki.

5. gün ise olan oldu. Doruk ateşlendi. Hem de düşmeyen bir ateş. İlaç veriyorum, duşa sokuyorum banamısın demiyor. 2 gün ateşli olarak otele kapandık. Doruğu oyalamak çok zordu. Hele hele önceki günler kumlarda oynamış, suya girmiş bir çocuğu oyalamak :(

Otelin doktoruna gittik sonunda. Boğazının kırmızı olduğunu, antibiyotik kullanmamız gerektiğini söyledi. Bense doktoruna ulaşmadan vermek istemedim antibiyotiği. Ama ertesi gün boğazı bembeyazdı. ve çaresiz başladık antibiyotiğe. Ateş düştü sonunda. Son gün dayanamadım, soktum Doruğu havuza. deniz dalgalı olduğu için Doruk hiç girmek istemedi. Zaten hava da o kadar sıcak olduki deniz kenarında oyalanacak gibi değildi. Neyse sonuç olarak tatilimizin yarısı güzel, diğer yarısıysa biraz eziyetli geçti.





Doruğu önce çocuk havuzuna soktuk. Sonra bir şekil kolluklarıyla büyük havuzuna geçtik. Böylece hep beraber suda kalabildik. Bir ara atlamayı keşfetti oğlum. Daha doğrusu ben keşfettirdim. Bayıldı. Defalarca defalarca istedi. Hatta ara ara onu tutmayı bıraktık kendi suyun üzerinde durabilsin diye. Dün bir bugün iki sonuçta. Bu yaz yüzme işine giriş yaptık yani :) Suya girmesine çok sevindim. Hastalık ve yemek yememesi dışında gayet güzel bir tatil geçirdik. Dönüş yolunda otobüste kendisi bir koltuğa oturdu ve hiç sorun çıkarmadan havaalanına kadar gittik. Uçakta da iiiiiiiiiiiiiiii sesleri eşliğinde tüm yol boyunca dergi yırttık :) Eve dönerken arabada da uyumadı Doruk. Uyku konusunda ne kadar dayanıklı olduğunu kanıtlamış oldu bize. Pazar günü ise Haziran doğumlu bücürüklülerin toplu doğum günü kutlaması vardı. Aslıhan herşeyi halletmişti. O kadar güzeldiki pastası, süslemeler ... Orda da bize dokunmadan geçen harika bir kahvaltı keyfi yaptık.