9 Eylül 2011 Cuma

Deli diyecekler bize ama varsin desinler :-)

Bir zamandır Doruk'ta araba yıkama deliliği başladı.
İşten döner dönmez "araba yıkayacağım beennn" diye karşılıyor beni.
Geçen haftasonu Erim'in arabasını yıkadık ama böyle kovalar, bezler, süngerler.
Allahın sitesinin içinde. Hemde yarısından fazlası asker emeklisi sitede.
Aaa dedim banane. Eğleniyor mu oğlum eğleniyor. En kötü biri bir şey derse "pardon efenim bu kuralı da bilmiyorduk. Furmayin bizi" deriz dedim.
Hafta içi öyle actionlara giremiyoruz tabi kova-sünger filan.

Neyse. Hafta içi alıyoruz elimize su püskürten, benim "fısfıs" ismini taktıım dünyanın nadir faydalı aletlerinden birini ve yollarda püskürtmeye çalıştığımız, arabamızın camını silmeye yeltenenlerin kullandığı silme aletini. Ah birde adını bilsem :-) Oturup Doruğu seyretseniz "Allahım ne önemli iş yapıyor" dedirteceğiniz ciddilikte arabayı yağlıyor. Hem de öyle bir yağlıyorki o şekilde gezmek ne mümkün ama ben, pasaklı ben ve pinti ben arabayı yıkatmayıp öööyle rezil bir şekilde dolaşıyorum ortalıkta :-)

Dün yine araba yıkamaya başladı bizim oğlan. Ben de bir camı açık bırakıp açtım müziği. Tüüüm kıroluğumuzla araba yıkıyoruz. Sonra açtım bagajı. Dedim "gel dinlenelim biraz" Nasıl zevkli, nasıl zevkli arabanın bagajında oturmak varya. Doruk bayıldı. Ben ondan daha çok. Zaten hep hayalimde, yolda giderken güzel bir yerden geçerken durup bagaja oturup manzaranın keyfini çıkarmak varken :-) Dedim site mite. Bir yanda güneş batıyor, öbür yanda dozer yol yapıyor :-) Anlaşılan o ki bir süre yeni eğlencemiz bu :-) Bekleriz efem. Bagajımız ööyle çok büyük değildir ama daha Doruk doğmadan bi ton para vererek aldığımız ama toplasan 20 kere kendisini oturtabildiğimiz eşek ölüsü puseti yok edersem daha rahat edebiliriz :-)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder