29 Aralık 2009 Salı

Hep yazıcam da...

Yazıcam yazıcam diyorum olmuyo bi türlü. Şu 18 ay gerçekten farklı bi ay. (19 olcak bi hafta sonra) Doruğun basamak atladığı bi dönem. Pek çoklarından duyduğum okuduğum gibi. Papağanım benim diyorum. Onu bile tekrarlamaya çalışıyo. Kel alaka bişilyer çıkıyo ama ne farkeder. Bi yazımda geç konuşmasından korktuğumu yazmıştım. Ama görünen o ki öyle olmuycak:)
Bakışlar da değişti. Bir dili öğreren biri gibi nasıl da anlıyo artık söylediklerimizi. Çok acayip bişiy bu. Maymunlar gibi yaşıyoruz bu aralar. Sürekli dip dibe. Aslında hep öyleydi ya...
Unutmadan söylenen adam gitti inanmıycaksınız. O huzursuz, sürekli vıyırdanan çocuk gitti :)

Bu arada hastalığımız daha bi iyicene. İshalimizin sıklığı azaldı gibi. Kusma zaten bi gün oldu. Ben gayet iyiyim. Erim'de iyileşiyo hızla. Bi de şu lökosit olayını çözsekte rahatlasak. İçimiz rahat etsin diye bi prof'a göstericez. Belki büyütüyoruz ama...

2 yorum:

  1. Sen annesisin yavrusuna kıyamaz güzel şeyler söylersin ama ben teyzesi olarak doğruyu söylerim çok cancan bişi oldu Doruk, kaymak oldu kaymak hemde ballı :o)

    YanıtlaSil
  2. Bide söylemeyi unuttum Bu nası bi resimdir böyle bayıldım bayılmadım öldüm canlarım benim

    YanıtlaSil