13 Eylül 2010 Pazartesi

Allah allah bayram değere bindi birden :)

Ben küçükken, ay yok ne yalan söyleyeyim eşşek kadarkende nefret ederdim bayramlardan. Çünkü misafirler gelirdi eve. Her gelenin haberini aldıktan sonra Aslıhan'la puflardık, söylenirdik anneme. Küçükken annem hizmetlenirdi. Büyüyünce bize kaldı iş. Annem kaş göz yapardı birşeyler çıkaralım diye. Çay getir, tatlı götür fenalık gelirdi bize. Oynamak, gezmek tozmak varken :) Bi de çocuk çocuk anlamazdık büyüklerin muhabetinden. Bize neydiki yok bilmemkimin çocuğu nişanlanmış, bilmemkim taşınmış. O zamandan kalma bir misafir fobim vardır benim.

Bu bayram 37 yaşında ben; Erim Almanya'da, annem de Didim de olunca birden hüzünlendim. Değere bindi bayram birden. Ama ama ben yanlızım bayram sabahı dedim içimden. Hemen Aslıhan'ı aradım. "Hadi kahvaltıya gidelim" dedim. Onlar hazırlamışlar masayı. Sen gel dedi Aslıhan. Hava da nasıl güzel. İçerde durmak istemiyo canım. Düşündüm sonra çıkarım gün uzun ve başbaşayız oğlumla nasıl olsa. Atladık gittik. Bir ara biz çayımızı içtik mutfakta. Derinle Doruğuda gönderdik Derin'in odasına. Arada konuşmalarını duyduk çok komikti. Karşılıklı sohbet aşamasına geldiler. Genelde paylaşamama üzerine de olsa bu konuşmalar çok şekerdi. Tabi zaman geçtikçe arızaya geçti çocuklar :)

Tek renk lego takıntısı olan Doruk Derin'e sarı legolardan vermeyi kabul etmeyince arıza geliyorum diyor :)

Gören de Doruk televizyon seyretmeyi sever zanneder. Yok canım. Derin bakıyo diye o da bakma numarası yapıyo sadece :)

Öğle uykusundan uyanınca ne zamandır aklımda olan ama balık sevmeyen Erim'le cesaret edemediğim Takanik'e gittik. Doruk'ta balık yemez hiç. O gün fener kavurma ve kalamar yedi oğlum şaşırdım valla. Park, İstinye park derken günü bitirdik ama ben de bittim hani :)

Ben Takanik'te yemeğimi bitiriken Doruk sırtında hopteriyle yanlız takılıyo :) Evet canım. Hopter :)

Bu arada arife günü öğleden sonra Doruğu Emirgan parkına götürdüm. Ördeklere ekmek atarken bi sincap tam yanımıza kadar geldi ekmekten yemek için. Hiç bu kadar yakından görmemmiştim sincap. Bi ara üstümüze zıplayacak diye korkmadım değil. Geç saate kadar orda kaldık. Çook güzeldi. Büyükler için atlamalı zıplamalı bir oyun alanı var. Dorukla orda oynadık. Hava da şahaneydi.

Her an atlayacak gibi durmuyor mu:)

Bu da Doruk ve sincap efendi :) Fonda da ördekler :)

Bu debelenme resimleri de Pazartesinden sanırım. Tatil 5 gün olunca günler karıştı :)

Cuma akşamı İstinye Park'a gittik yine :) Bu resimde dışardan bakınca bir gariplik, deiğişik bir durum farkedilmiyor ama ilk bezsiz ev dışı gezimiz oldu. Darısı tam bezsiz günlere :)

Bez mi? O da ne?

Cumartesi günü de ablamlardaydık. Doruk Burağa bayılıyo zaten. Koltuktan yerdeki mindere bi ton atladıktan sonra sucuk gibi olmuş, saçlar yapışmış. Azman benim oğlum. Öyle oturmaz bi yerde kurtlu.

3 yorum:

  1. sırf sizi görmek için İstinye Park'a geleceğim bir gün :)

    YanıtlaSil
  2. Çok güldüm Özge ya.
    2 evimiz bizim orası. Kime sorsan gösterir nerde olduğumuzu :)
    Bekleriz tabi :)

    YanıtlaSil
  3. şu en tepedeki dördünüzün olduğu fotoya bayılıyorum. açıp açıp bakıyorum arada :)

    YanıtlaSil