16 Ocak 2012 Pazartesi

İki beyaz gördük kendimizi Uludağ'da sandık :-)


Cumartesi muhteşem bi şekilde gerçekten lapa lapa kar yağınca pazar günü ortalık az da olsa kar tuttu. Benim küçüklüğümdeki o yumuşak yumuşak tepeleme karları bilmeyen Doruk, buzlaşmış iki parmak kalınlığındaki kara bile bayıldı. O minik elleriyle buzlaşmış karlardan kartopu yapamadı. Ben yettim hemen. Ellerim donma noktasına gelene kadar kartopu yaptım. Erim'i "aaa bak kepçe" diye kandırma suretiyle "her ne kadar başarılı olamasakta" başka tarafa baktırarak kartopu yağmuruna tuttuk.
Doruk, Erim'in "ama bunun sonu yok" ısrarlarına rağmen ayrılmak istemedi.
Anneciyimmm bak burda yumuşacık bir sürü kar var diye diye en ücra köşelere sürükledi bizi :-)

İçimden "şuralar bir metre kar olaydı, kızağımız olaydı, Dorukla bineydik, viyuuuvvv diye kayaydık, kayarken düşeydik, karlara yataydık, debeleneydik, ayaktan kendimizi karlara bırakaydık, kara saplanaydık, ellerimiz-burnumuz-ayaklarımız donaydı, donumuza kadar ıslanaydık" diye geçirdim.

Biz küçükken diye başlamayacağım şimdi.
Oğlum nasıl olsa sen bu hikayeleri çoook dinleyeceksin :-)

Sonuç olarak iki karış karda eğlendik mi eğlendik :-)
Daha kar geliyomuş. Du bakalım :-)




Anası kılıklı :-)
Kırmızı burun :-)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder